Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Fantastik Canavarlar 2: Grindelwald’ın Suçları “-Tuhaf yaratıklar seni niye bu kadar çok seviyor? -Yaratıklar tuhaf değil, insanlar tuhaf.”      Ah normalde bu filmin çıktığının ertesi günü gittim ama bu ara o kadar yoğunum ki yazmak için yarım saat bile fırsat bulamadım. Biraz da yazının çok güzel olmasını istedim sanırım. Filimin yeri bende ayrı çünkü... “-Peki, Dumbledore neden sen değil? -Ben Grindelwald’a karşı çıkamam. Sen yapmalısın.”
Pokemon Dedektif Pikachu “Sihir vardır. Bizi bir araya getirdi. O sihire de umut denir.”      Herkese merhabalar. Bence hepiniz ‘pokemon’ kelimesini hayatında bir kere duymuştur. Ben küçükken çizgi filmini hiç izlemezdim televizyonda denk gelmediğim için mi, izlemeyi tercih etmediğim için mi bilmiyorum. Ama yine de adını duyunca beni hemencecik çekiverdi içine. İlk önce sinema salonunda başka bir filmden çıkarken duvarda görmüştüm afişini. Sonra da tarihini not etmiştim. Çıktıktan 2-3 gün sonra da gittim zaten sinemaya. Pişman da olmadım. Sinemada izlemeye değecek bir filmmiş kendisi. İyi ki de gitmişim yani. “-Bir pokemon istemiyorum. O kadar. -Peki ya çok usta bir dedektif? Çünkü babanı bulmak istiyorsan en büyük şansın benim. ”
How I Met Your Mother “Hayatınızda ne yaparsanız yapın onları görecek arkadaşlarınız yoksa efsanevi değildir.”      Merhaba herkese.   Bugün yine çok sevdiğim bir dizi ile geldim. Yanlış hatırlamıyorsam 9 sezondu. Komedi ve bira ağırlıklı bir dizi... Her bölümü 20 dakika sürmesi de diziyi daha keyifli hale getiriyor bence.      Ben şuan 6. sezonu yarıladım ve hala sıkılmadım. Çünkü 6 sezonu da bir anda izlemedim. Herhalde 2 yılda gelmişimdir 6. sezona. Her ne kadar eğlenceli ve keyifli olsa da (sezonlar da en az 20 bölümlük) bana göre hepsi bir arada izlenmiyor. Aynı bu konuyu Two Broke Girls dizisinin yorumunda da açmıştım.
Ikigai – Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı “Zamanın akıp geçmesi, her şeyin geçici olduğunu gösterir.”      Herkese merhaba. Uzun zaman sonra, ününü çok duyduğum İkigai kitabı ile okumaya geri döndüm. Ama maalesef beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Daha umutlu ve kendini okutan bir kitap olarak düşünmüştüm ama beni etkileyemedi. Evet bu tarz kitaplar zaten bildiğimiz şeyleri tekrar ediyorlar ama okurken sanki bir makale olacakmış da kitap olması için çok zorlamışlar gibi hissettim.      Konusun aslında başlığında direk belirtilmiş. Japonların uzun yaşamak için neler yaptıkları, hangi yöntemleri kullandıklarından bahsediyor. İnsanlarla röportaj yapmışlar. Ve bu röportajları anlatarak bir kitap hazırlamışlar.
Gregor ve Yeraltı Günlükleri “Yaşam, ölüm olabileceği gibi, yine ölümdür yaşamın getirdiği.”      Herkese merhaba. Gregor serisini anlatacağım bugün size. Bu seriyi zamanında ablamın kitaplığında bulmuştum. O kadar çok sevdim ki tüm seriyi 3’den fazla kez okudum. Bide benim öyle bir alışkanlığım var. Çok sevdiğim kitapları tekrar okur, film ve dizileri tekrar izlerim. Harry Potter’ı seri olarak 20’den fazla izledim. Replikleri birlikte söylüyoruz artık. Ama yine de seviyorum. Biraz unuttum mu hemen tekrar izliyorum. Bu seri de öyle işte. Şu an tekrar okumak istiyorum aslında ama bu aralar başka okumak istediğim kitaplar var. O yüzden ilk onlardan başladım. Bu arada kitaplar derken de cidden çoğul kullandım. Çünkü ben tek bir kitap okuyup o bittiğinde başkasına başlayanlardan değilim. Çok fazla kitabı bir anda okuyorum. O gün hangisini isterse canım onu alıyorum elime. Dizilerde de aynı böyle yapıyorum. Ve unutmuyor musun diye soranlarınız olursa da hayır unutmuy...
Witch’s Love “Bu bir sır ama aslında cadılar yaşıyor. Sadece insanlar farkında değil.”      Ah keşke daha çok böyle fantastik dizi gelse. Cadılar, büyücüler bayılıyorum ya izlemeye, okumaya.      Dizi, normal Kore dizilerine göre biraz kısa ama sıkmadan, uzatmadan güzelce bitirmişler. O yüzden yerinde olmuş 12 bölüm. “Aşkta adalet olmaz. Eğer eşit miktarda olsaydı, aşk olur muydu? İş anlaşması olurdu.”
Logan: Wolverine “Kim olduğunu hep biliyorum, sadece bazen seni tanımıyorum.      Herkese merhaba. Bugün X-Men den sevdiğimiz Wolverine’in yeni filmi geldi. Bu filmin adı niye Wolverine diye çıkmadı merak ediyorum aslında. Aklıma tek gelen şey bu sefer Wolverine’in başrolü paylaştığı küçük kız. Hikâye ikisinin ortak filmi olduğu için olabilir. Film bol kanlı da olsa konusu, izlemesi keyifliydi. Yani ben eğlendim izlerken. Ama tekrar izleyeceğim filmler arasında değil. Bir kere izlemek yeterli bence. “Yaşamak diye buna denir. Bir yuva, birbirini seven insanlar, gücenli bir yer. Biraz kendine zaman ayır ve bunu hisset.”
Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı “Bizde de Hulk var.”      Bence herkesin duymuş olduğu bu replikle başlamak istiyorum. İlk ikisini keyifle izlemiştim. Üçüncüyü de aynı şekilde izledim. İzlemek için neden bu kadar geç kaldım hiç bilmiyorum. Neyse geç olsun güç olmasın demi. Filmin konusuna geçeyim hemen. “Ben Peter.” “Doktor Strange.” “Uydurma isimlerimizi mi kullanıyoruz? O zaman ben de Spider-Man.”
Bilincim Sana Söylüyorum Bilinçaltım Sen Anla      Bu kitabı çok akıcı bir şekilde, kısa bir sürede okudum ve beğendim de. Ama bir türlü nasıl anlatılır bilemedim. Bende değişik bir tarz denemeye karar verdim ve sizinle kitabın en beğendiğim 5 repliğini paylaşmaya karar verdim. Bu kitap hakkında fikir sahibi olmanızı sağlar diye düşünüyorum… “Her yeni gün, yeni bir fırsattır. Her kriz, bir değişim fırsatıdır.” “Olumlu düşündükçe, sevgi benimle… Olumlu düşündükçe, fırsatlar benimle… Olumlu düşündükçe, zaman benden yana…”
Aile Arasında "Hayat kısa, yanalım öyleyse."    Herkese merhaba. Sanırım şimdiye kadar en çok güldüğüm Türk komedi filmi ile karşınızdayım. Gülse Birsel yine döktürmüş anlayacağınız. Ben başta sinemasında sonra da bir kez evde izledim. İkisinde de çok keyif aldım. Ee bu kadar beğenmişken size anlatmadan olmaz.       Oyuncularından başlıyorum ilk önce. Ben ilk olarak kadroyu da çok beğendim. oyuncular hep sevdiğim, yetenekli oyuncular.   Engin Günaydın, Demet Evgar, Erdal Özyağcılar, Gülse Birsel, Fatih Artman… böyle devam ediyor. Geniş yani kadro. "-Bak Zeynep sen ya benimsin ya toprağımsın. -Ya toprağındır o bir kere. -Yok. Ya benimsin ya da böyle topraağım derim, kanki oluruz. "