Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları
     Herkese merhaba. Bugün her filmini sabırsızlıkla beklediğim, izlerken her anında deli gibi heyecanlandığım Hobbit serisinin 2. filmi ile karşınızdayım. Kesinlikle izlemeye değer bir seri. Tabi ki ‘Sessiz sinema oyununun en kolay anlatılan film’ ödülü almış olan Yüzüklerin Efendisi serisini hala izlemeyen biri olarak Hobbit sevgim bir ayrı. Şimdi diyeceksiniz nereden geliyor bu Hobbit hayranlığı. Yakın arkadaşınız Hobbit delisi olunca otomatik olarak sizde öyle oluyorsunuz.


     Karakterlere nereden başlasam bilemiyorum. Büyücülerin bir tanesi, herkesi toplayan adam olan Gandalf mı desem, hobbitlerin, hırsızların bir tanesi Bilbo Baggins mi yoksa bir ara öfke onu ele geçirmiş olsa da, her zaman sevdiğimiz, krallığı için savaşan Thorin Meşekalkan mı?
     Sanırım karakterlerle ilgili biraz fikriniz olmuştur. Bu arada tabi ki grubun diğer kalanını atlamadım. Onlar da bizi az güldürüp, ağlatmadılar. Kafa karıştırmamak için diğer karakterlerin isimlerini söylemedim. Ama tabiki onlar da filmde çok önemli yer kaplıyorlar.

 " O canavarı uyandırırsan hepimizi yok edersin."

     Evet şimdi de gelelim filmimizin konusuna. Birinci filmde olan ekip aynı şekilde amaçlarına ulaşmak için yola devam ediyor. Cüce krallığına ulaşmaya çalışırken türlü türlü maceralara atılıyor, birçok kez hayatlarını tehlikeye sokuyorlar. Ve tabi ki bu filmde elfleri sevenler de fazlasıyla mutlu olacak. Çünkü bol bol elfleri göreceksiniz. Maalesef ki Azog da fazlasıyla ön planda. Yine grubun yolculuğunu mahvetmeye, onları öldürmeye çalışıyor. Ve en kötüsü de görünce sinir olmamıza ve heyecanlanmamıza sebep olan Ejderha Smaug’da ön planda.
"Legolas: Bu bizim kavgamız değil.
Tauriel: Hepimizin kavgası bu. Burada nihayet bulmayacak. Öyle bir şer ki bu, her zaferin ardından daha da büyüyecek. Buysa şayet babanın tercihi, kılımızı kıpırdatmayacağız demek. Saklanıp duvarlarımızın ardına, ışıktan uzak hayatlarımızı sürdüreceğiz. Göz yumacağız karanlığın çökmesine. Biz de bu âlemin bir parçası değil miyiz? Söylesene 'dostum', ne ara göz yumar olduk şerrin bize galebe çalmasına?"
    
 Film ile ilgili vereceğim ayrıntılar bu kadar. Macera, fantastik, aşk sevenlere tavsiye ediyorum.
" – Gandalf dur! Ya bu bir tuzaksa?
+ Arkanı dön ve sakın geri gelme. Tuzak olduğundan şüphe yok."

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Böğürtlen Kışı                          " Kalbinizin derinliklerinde işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?"      Böğürtlen Kışı romanı Sarah Jio tarafından yazılmış bir kitap. İtiraf etmek gerekirse Sarah Jio’nun kitapları birbirine çok benziyor. Ben Böğürtlen Kışı’ndan önce Gündüzsefası'nı okumuştum. Aynı türde iki kitap da bana yetti. Bu yüzden Sarah Jio’nun başka bir kitabını daha almaya gerek duymadım.      Bu okuduğum iki kitap da gerçekten beni çok etkiledi ve kitabın her sayfasında yaşadığım dünyadan tamamen ayrıldım sanki.
Devamı
Resim
Gömlekten Etek Yapma!      Herkese merhaba. Bugün çok güzel bir tasarımla geldim. Gömlekten etek yapacağız.      Babamın artık ona bile büyük gelen ya da artık giymediği için atmak istediği gömlekleri vardı. Onları gözüme kestirdim veeee işte buradayız. Hemen eteğin yapılış aşamalarına geçelim.      İlk olarak gömleğimizi düz bir zeminin üzerine düzgün bir şekilde koyuyoruz. İhtiyacımız olan malzemeler bir cetvel, bir makas ve işaretleyebilmeniz için herhangi bir malzeme.
Devamı
  Aralık Ayında Okuyup İzlediklerim 9 Kere Leyla      Çıktığı gün o kadar çok kötü yorum ve eleştiri gördüm ki, heyecanla beklememe rağmen bir ‘Aaa kötü mü acaba?’ diye bir endişeye kapıldım. Genel olarak fena değildi. Arada müzikal gibi sahneler de vardı. Bir daha izlemem ama pişman da değilim izlediğime yani anlayın.   Hubie’nin Cadılar Bayramı      Adam Sandler’ı sevdiğim için öncelik verip izledim. Çıtır çerez, cadılar bayramı konseptli bir diziydi. Bu konseptlerden çok bir şey beklememek lazım. Çerez gibi izleyip geçiniz efendim.
Devamı