Alice Harikalar Diyarında 2 Alice Harikalar Diyarında’nın bu filminde kesinlikle fazlasıyla eğlendim. Sonundan anladığım kadarıyla başka bir film olmayacak. Bu yüzden de bayağı üzüldüm. Filmin ilk fragmanı çıktığında deli gibi heyecanlandığımı hatırlıyorum.
Kayıtlar
Mucizeler Yağarken “Bir mucizeye inanmamı bekliyorsun.” Selam. Bugün çok güzel bir kitabın yorumu ile karşınızdayım. Gerçekten bir gün boyunca kitabın başında oturdum ve bitirdim. Sonu biraz değişik olsa da beni tatmin etti. Bir yıl boyunca kitaplığımda okumak için bekletmiştim. Okuyunca bu kadar zaman beklettiğim için kendime çok kızdım. Çünkü gerçekten hayatımızda mucizelerin olabileceğini anlatıyor ve sizi en morali bozuk halinizden çıkarmayı başarıyor.
Kapalı Gişe Yalnızlık “Her insanın yatağa yattığında üşütmeyecek bir hayali olmalı.” Selam. Yine güzel bir kitap ile geldim. Sanırım birçok kişi Serkan Özel’i biliyordur. Ya da en azından bir yerlerde sözlerini görmüştür. Son zamanlarda çıkardığı kitaplar ile baya popüler oldu. Kapalı Gişe Yalnızlık da bunlardan biri. İtiraf etmek gerekirse ben bu kitabı adını çok beğendiğim için aldım. Bir de arkasındaki sözlerden etkilendiğim için.
Sihirbazlar Çetesi 2 “Gerçek gördüğümüz müdür? Bu bakış açısına göre değişir.” 10 haziran 2016 da vizyona giren bu film serinin ikinci filmi. Bu film özellikle aksiyon sevenlerin kesinlikle beğeneceği bir film. En beğendiğim kısım filmin sonunda yaptıkları sihirbazlık numaralarını açıklamaları oldu. Çünkü her zaman sihirbazların yaptıkları şeyleri nasıl yaptıklarını merak ederim.
Sihirbazlar Çetesi "Ne kadar yakından bakarsan o kadar az şey görürsün." Herkese merhaba. Bugün yine çok çok sevdiğim bir film ile karşınızdayım. Sinemasına gitmeyi çok istediğim halde bir türlü gidemediğim, nedense sonradan da bir türlü izlemeye fırsat bulamadığım bu filmi çok seviyorum. Bu arada yine deliliğimi gösterip ilk önce arkadaşım ile ikincisini sinemada izleyip, daha sonra eve gelip birincisini izledim.
İleriden Üçüncü Mezar “Hiçbir şey tartışmanın ortasındayken yanıldığını anlamak kadar berbat olamaz.” Darynda Jones’un yazdığı ileriden üçüncü mezar kitabında, Charley’in maceraları yine tüm hızıyla devam ediyor. Hatta kitap numarası arttıkça heyecanın hızına hız kattığını da söyleyebilirim. Hevesle diğer kitaplarının da Türkçe’ye çevrilmesini bekliyorum. Bir ara İngilizce de olsa okusam mı diye düşünmedim de değil. Ama o zaman kitabın zevki çıkmaz diye mecburen bekliyorum. (Yazar burada “İngilizce kitap okuyamıyorum, nasıl anlamamı bekliyorsunuz?” demek istiyor.)
Ghost Whisperer Tamamen şans eseri gördüğüm bu diziye okuduğum Darynda Jones’un Sağdan Birinci Mezar kitabının arkasındaki bir yorumda rastladım. Yorumda “‘Ghost Whisperer’ dizisinin yasını tutanların kalbindeki boşluğu dolduracak” diyordu. Bende kitaptaki gibi bir konusu olduğunu düşünüp hemen izlemeye koyuldum. Şuan dördüncü bölümdeyim. Tabi ki okuduğum kitap kadar güzel olmasa da yine de ilginç bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
Sanctum Herkese merhaba. Yine bir film ile karşınızdayım. O kadar çok film izledim ki artık bir film izleyeyim dediğimde bir saat film arıyorum. Bu yüzden yakında çıldırırsam şaşırmayın. Bu sefer de arkadaşım sayesinde bu filmi buldum. Film çok mükemmeldi diyemem. Ama vakit kaybı olmadığını düşünüyorum. Filmi korku filmi sanıp, gerilim olduğunu öğrenip, yine de izlemiş biri olarak (Yazar burada aslında ilk kez kendi isteğiyle korku filmi izlemek isteyip, açtığında da korku olmadığını öğrendiğini söylemek istiyor.) genellersek beğendim. Ama tabi ki düşününce Avatar ve Titanic’in yönetmeni James Cameron’dan daha iyi bir film beklerdim. (Yanlış anlaşılmasın filmi kötülemiyorum. Beğendim ama bir daha izlemeliyim diyeceğim bir film değil.) Gelelim konusuna.. Dünyanın en önemli yeraltı mağaralarından birine giren bir dalgıç ekibinin başından geçenler anlatılıyo...
Zor baba Herkese merhaba. Eskilerden de olsa çok çok sevdiğim, televizyona her çıktığında izlediğim zor baba serisinin ilk filmi ile karşınızdayım. Gerçekten her izlediğimde keyif aldığım, bol bol güldüğüm bir film. Özellikle filmdeki başrol oyuncuları olan Greg Fokker ve Jack Brynes arasındaki uyum çok güzel. Bir kız babası ile damadının ilişkisi çok eğlenceli bir şekilde anlatılmış. Zaten Robert De Niro gibi bir oyuncu olunca ister istemez film güzelleşiyor. Bir de yanına Ben Stiller eklendi mi diyecek laf yok.
Orange Marmalade "İlk defa fark ettim... birisinin zamanımı durdurabileceğini." Herkese merhaba. İlk Kore dizisi yorumumla karşınızdayım. Kore fanı canım arkadaşım sağ olsun beni de kendine benzetti. İzlenecek dizilerimin olduğu listeme birkaç yüz tane daha eklendi. Sürekli o listeyi azaltmaya çalışıyorum. Tabi pek başarılı olduğum söylenemez. Gerçi bu liste gözlerimi 2.50 numara yapmakta çok başarılı oldu. Ama işte azalmayı bir türlü beceremiyor. Sürekli yenileri ekleniyor listeye. Bir tane siliyorsam üç tane ekliyorum.
Suicide Squad: Gerçek Kötüler Herkese merhaba. Evet. Beğendiğim güzel bir film ile daha karşınızdayım. Hazır yaz tatili diye kendimi bol bol sinemalara atıyorum. Bu da bana bol bol film izleme keyfi yaşattırıyor. Her ne kadar ismini bir türlü söyleyemesem de filmi beğendim. En önemlisi kadro gerçekten mükemmel. Bu da zaten birçok kişiyi izlemeye çekiyor. Henüz sinemada olduğu için herhangi bir repliğini maalesef yayınlayamayacağım. Ama hepinize izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Bana karakterlerin bazı yönleri kendimi anımsattı. Yani ara ara içimden “ resmen ben” dediğim zamanlar oldu. Zaten her insanın içinde biraz delilik yok mudur?
Hayalet Avcıları Yaz tatilinde olunca film ve dizi izlememek olmaz. İlk fırsatta attım yine kendimi bir sinema salonuna, başladım bir filme. Sinema da film izlemek de ayrı bir güzel oluyor. Bu yüzden fırsat buldukça sinemaya gidiyorum. Hiç yapmadığım bir şey yaptım bu sefer ve fragmanını, konusunu bile bilmediğim sadece afişini çok beğendiğim bir filme gittim. Ve şanslıyım ki hayal kırıklığına uğramadım. Bir de gerçekten filmlerin afişlerinin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Bu arada bunun tek başıma gittiğim ikinci film olduğunu da söylemek istiyorum. Tek de olsam gitmeme değdi.
İçimdeki Ses “Bazen kötülük üzerimizde imparatorluk kurar. Artık hayata iyi yönden bakamazsınız. Öyle zamanlarda şöyle yapın. ‘Dağılın’ deyin...” Evet, bu sefer bir Türk filmi ile karşınızdayım. Televizyonda şans eseri denk geldiğim bu filmi izlememin nedeni başrolünde olan Engin Günaydın. Galip Derviş dizisi ile gönlümde yer edinen bu adamı, şuan yayında olan Tatlı İntikam dizisinin başrolü Leyla Lydia Tuğutlu ile görünce, bir de filmin ismi de dikkat çekici olunca, oturdum izledim.
Biri Taş Mı Dedi ? Selammm. Bugün hepimizin sürekli başına gelen can sıkıntısını ele alacağız. Boş zamanlarınızda yapacak bir şey bulamamak sizi de deli etmiyor mu ? Bir telefona bak, bir televizyona bak sıkıntıdan patlıyoruz. O yüzden birçok yerde de örnek verilen taş boyama işine el atmaya karar verdim.
Orada Bir Köy Var Yakında Tabi ki pazar pazar evde boş durmadım, hemen bir geziye çıktım. Tatil sonrası eve gelince yapılacak o kadar çok iş oluyor ki daha yeni nefes alıyorum. Bugün başlıkta da yazdığım gibi bir köye gittim. Ama tabi ki bildiğiniz köye değil. Ankara’nın içinde bulunan gerçek köy görünümlü bir yer olan Altınköy’e gittim. Ankara’nın sıkıcı, boğucu havasından sıkılanlar için bir soluk olabilecek bir yer. Tam bir köy havası var. Eşekler, atlar hatta ceylan ve geyik alanları bile var. Gerçi benim gibi güneşin sizi pişirdiği saatlerde giderseniz geyik ve ceylanları göremeyebilirsiniz ama olsun yine de her daim gitmek için ideal bir yer.