Orange Marmalade

"İlk defa fark ettim... birisinin zamanımı durdurabileceğini."

     Herkese merhaba. İlk Kore dizisi yorumumla karşınızdayım. Kore fanı canım arkadaşım sağ olsun beni de kendine benzetti. İzlenecek dizilerimin olduğu listeme birkaç yüz tane daha eklendi. Sürekli o listeyi azaltmaya çalışıyorum. Tabi pek başarılı olduğum söylenemez. Gerçi bu liste gözlerimi 2.50 numara yapmakta çok başarılı oldu. Ama işte azalmayı bir türlü beceremiyor. Sürekli yenileri ekleniyor listeye. Bir tane siliyorsam üç tane ekliyorum.

     Neyse daha fazla uzatmadan dizinin konusundan bahsedeceğim.  Vampirler ile insanların barış içinde yaşadığı bir dönemde (Gerçi vampirler yine de kendilerini olabildiğince gizliyorlar..) Jae Min ve Baek Ma Ri adında iki gencin aşkları anlatılıyor. Vampirlerden nefret eden hatta tiksinen Jae Min, Baek Ma Ri’nin vampir olduğunu öğrenince neler olacak öğrenmek isterseniz izleyebilirsiniz.

     Dizi de önyargının ne kadar kötü olduğu anlatılmış. Aşkın önünde ne kadar engel olursa olsun, aşkın her zaman kazanacağı…

     Fantastik denilince akla gelen biri olarak diziyi genel olarak beğendim. Sadece dizinin neredeyse yarısı eski zamanda geçti. Diziyi izlediğim sırada da hiç eski zaman dizisi izleyesim gelmemişti. Bu yüzden o kısımları pek sevmedim. Ama kötü bir dizi değil. Kızın dizideki bazı sözleri çok güzel. Hatta bir tanesini sizle de paylaşmak istiyorum.

"Portakal yediğinizde kabuğunu yemeden atarsınız. Ama portakal marmeladı yaptığınızda içine küçük parçalar halinde kabuğunu da koyarsınız. O zaman o ona güzel bir koku ve keskin bir tat katar. Portakal kabuklarının kaderinde çöpe atılmak olsa da iyi bir portakal marmeladı için ihtiyaç duyduğunuz şey de onlardır."